Bu site Eğitim Uzmanı Ali YILMAZ tarafından Sigara ile mücadele adına oluşturulmuştur.
   
  www.sigarabirakma.tr.gg
  Haberler
 
Bu bölümde sizlere, gerek bizden gerekse de medyada çıkan haberle ilgili bilgiler aktarıyoruz. Lütfen yorumlarınız Adab-ı Muaşeret kuralları çerçevesinde ve diğer insanların faydasına olsun.
İngilizler artık sokakta bile sigara içemeyecek
Yazate.com tarih 08.02.2010, 11:51 (UTC)
 İngiliz tiryakileri zor günler bekliyor. Hükümet, sıkı yasaklar uygulayacak

İngiltere, sigara ile mücadelede mevcut yasaklardan sonra sigara paketlerinde "düz paket" uygulamasına geçilmesini, sigara otomatlarının yasaklanmasını ve iş yerleri ve publar gibi kapalı kamusal alanlarda uygulanan sigara yasağı kapsamının, kaldırımlar ve binaların girişleri gibi alanları da içerecek şekilde genişletilmesini planlıyor.

SSUK Dönem Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, İngiltere’nin sigara karşıtı mücadelede öncü ülkeler arasında yer aldığını ve Sağlık Bakanı Andy Burnham’ın bu alanda yapılan tüm çalışmalara destek veren çok önemli bir isim olduğunu söyledi.

İngiltere Hükümetinin "Tütün Kontrolü Stratejisi" kapsamında almayı hedeflediği önlemlerle sigaraya karşı önemli çalışmalara imza attığını dile getiren Dağlı, Bakan Burnham’ın son olarak sigara endüstrisi için büyük tehdit oluşturan "Düz Paket" uygulamasını savunduğu belirtti.

Dağlı, İngiltere’de mevcut durumda nüfusun yüzde 21’ini oluşturan sigara içenlerin oranının 10 yıl içinde yüzde 10’a düşürülmesinin hedeflendiğini belirterek, "Bu doğrultuda sıkı önlemler almayı hedefleyen İngiltere Sağlık Bakanlığının ilk planı, paket tasarım yasağını yürürlüğe sokmak. Bu yasanın yürürlüğe girmesi durumunda, İngiltere Sağlık Bakanlığının paketler üzerindeki logo, renk ve grafikleri yasaklaması ve sadece sigara markasının metnine izin vermesi bekleniyor" dedi.

Bakan Burnham’ın, tütün üreticilerinin ’Düz paket’ uygulamasına geçmesi için başlatılan girişimleri desteklediğini ifade eden Dağlı, şunları kaydetti.

"Düz paketler, tütün endüstrisi için büyük tehdit. Tütün endüstrisi, ’Düz paketlerin’ kar üzerindeki devasa etkisini bilerek bu uygulamanın sigara üreticilerine büyük darbe indireceğini kabul ediyor.

İngiltere’de marka ve logoya getirilecek yasakların, 6 pounda satılan Marlboro ve Silk Cut gibi popüler markaların terk edilme sebebi olacağı belirtiliyor. Uzmanlar, bu durumun sigaraya başlayan gençlerin sayısının azaltılmasına yardımcı olacağını belirtirken analistler ise İngiltere’de bu yasağın başlatılmasının dünyadaki diğer hükümetler üzerinde ’domino etkisi’ yaratacağını ve tütün şirketlerinin dünya genelinde elde ettikleri karları un ufak edeceğinin altını çiziyorlar.".

SİGARA OTOMATLARI YASAKLANACAK

Bakan Burnham’ın, temel özgürlüklere karşı durmamak için evde ve arabada sigara içilmesine doğrudan yasak getiren önlemleri savunmamakla birlikte, çocuklu kişilerin evlerinde ve arabalarında sigara içmeye son vermelerinin önünü açmayı amaçladığını ifade eden Dağlı, şöyle devam etti.

"Bakan Burnham, çocukların sigaraya ulaşabilecekleri diğer noktaların da engellenmesine çalışıyor. Bu doğrultuda İngiltere’de, pub ve kulüplerin girişlerine yakın, otomat satış makinelerinin çocukların rahatça erişebilecekleri konumda yer alabildiğini dikkate alan Bakanlar Kurulunun, bu makinelerden sigara satışlarının yasaklanmasını gündeme alması öngörülüyor.

Bakan Burnham, çocukların pasif sigara dumanına karşı korunması için kişilerin evde ve arabalarında sigara içmeyi bırakmalarının yeni ve etkili reklam kampanyaları ile destekleneceğini ifade ediyor.

Burnham, ’Son dönemde yapılan araştırmalar sigara paketlerinin, sadece belli markaları tanıtmanın ötesinde, sigara içme davranışı üzerinde etkili olduğunu gösteriyor. Paketlerin üzerindeki marka reklamlarını kaldırdığımızda ve tüm tütün ürünleri için ’düz paket’ uygulamasını zorunlu kıldığımızda, sağlık uyarılarının etkinliği artacak ve ’yumuşak içimli’ gibi kavramların ima ettiği farklı markaların görece farklı riskleri olduğu yönündeki yanlış bilgi azaltılmış olacak. Kim üretirse üretsin, markası ne olursa olsun, bütün sigaralar sigara içmeye devam eden kişileri erken yaşta öldürür. Paket tasarımına getirilecek kısıtların fikri mülkiyet hakları ve ticaret serbestliği açısından yasal sonuçlarını da inceletiyoruz’ açıklamalarında bulundu."

SİGARA YASAĞININ KAPSAMI SOKAKLARA TAŞACAK

İngiltere’de ayrıca, iş yerleri ve publar gibi kapalı kamusal alanlarda uygulanan sigara yasağı kapsamının, günümüzde sigara içenlerin takılmayı tercih ettikleri kaldırımlar ve binaların girişleri gibi alanları da içerecek şekilde genişletilmesinin gündemde olduğunu ifade eden Dağlı, sigara ile mücadelede alınması öngörülen bir diğer önlemin ise yurt dışından ülkeye sokulan ucuz yasa dışı sigaralar ile de daha güçlü şekilde savaşmak olduğunu söyledi.
 

SİGARANIN YENİ BİR ZARARI DAHA ORTAYA ÇIKTI!!!
Radikal Gazetesi tarih 22.12.2009, 12:09 (UTC)
 Domates havuç ve portakal, tiryakiye yaramıyor
Kanserden koruduğu bilinen karotenoid maddesi sigara içenlerde ters etki yapıyor.

ANKARA - Domates ve havuç gibi meyve ve sebzelerde bulunan ve kanserden koruduğu bilinen ‘karotenoid’ maddesi sigara içenlerde ters etki yapıyor. İsrailli araştırmacılar, sigara içen kişilerde portakal, havuç ve domates gibi yiyeceklere sarı, turuncu ve kırmızı rengini veren ‘karotenoid’ ile kalın bağırsak kanseri riski arasındaki ilişkiyi araştırdı.
Araştırmaya katılan 1800’den fazla kişinin beslenme alışkanlığı ve aldıkları ‘karotenoid’ miktarı incelendi. Sigara içmeyenlerde, alınan ‘karotenoid’ miktarı ne denli fazlaysa kalın bağırsak kanserine yakalanma riski o denli az çıktı. Ancak sigara içen kişilerde ‘karotenoidin’ ters etki yaptığı görüldü. Louis Bonduelle Vakfı’nın yaptığı, Newsletter dergisinin bu ayki sayısında yayımlanan makalede araştırmacılar, sigaranın ‘karotenoid’in kanserden koruyucu etkisini azalttığını, hatta tersine çevirdiğini söylüyor. Araştırmacılara göre, sigaranın kanser riskini artırdığı biliniyordu ancak kanserden koruyan maddelerin etkisini de azalttığı bu çalışmayla ortaya çıkmış oldu.
Konuya ilişkin makalenin tamamı Fransız ‘Le Point’ dergisinin internet sitesinde de yer alıyor. (aa)
 

SİGARAYI MUTLAKA BIRAKIN
CHA tarih 14.12.2009, 13:35 (UTC)
 Türkiye''de ''en az teşhis ve en yetersiz tedavi edilen'' KOAH hastalığına karşı neler yapmalıyız?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, soğuk havalarda vatandaşların yakalanabilecekleri hastalıklardan biri olan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH)'na karşı dikkatli olmalarını istedi. KOAH'ın Türkiye'de 'en az teşhis ve en yetersiz tedavi edilen' hastalıklardan biri olduğunu söyleyen Dr. Alkan, "KOAH, bulaşıcı bir hastalık değildir. Ancak hasta mutlaka sigarayı bırakarak duman ve kirli havadan uzak durmalıdır." dedi.
Dr. Serap Ket Alkan, KOAH'ın solunum yollarında kronik iltihapla beraber geriye dönüşü olmayan daralma ve akciğer dokusunda harabiyet yapan bir akciğer hastalığı olduğunu söyledi.

Dr. Alkan, sürekli öksürük, balgam ve her geçen yıl şiddeti daha da artan nefes darlığının, hastaların en çok yakındığı şikâyetlerin başında geldiğini ve insanların yaşam kalitesini bozduğunu dile getirdi.

Alkan, Türkiye'de 'en az teşhis ve en yetersiz tedavi edilen' hastalıklardan biri olan KOAH'ın kamuoyunun en az bildiği hastalıklar arasında yer aldığının altını çizdi.

Hastalığın Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada; kalp krizi, felç ve akut akciğer enfeksiyonlarından sonra en önemli 4'cü ölüm nedeni olduğunu söyleyen Dr. Alkan, "Tüm dünyada 600 milyonun üzerinde KOAH'lı bulunmaktadır. Dünyada her yıl 3 milyonun üzerinde ülkemizde ise 26 binden fazla kişi KOAH yüzünden ölmektedir." şeklinde konuştu.

"KOAH BULAŞICI BİR HASTALIK DEĞİL"

KOAH'ın bulaşıcı bir hastalık olmadığını dile getiren Doruk Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, KOAH'lı kişilerin çoğu ya halen sigara içmekte olan ya da eskiden sigara içmiş olan kişiler olduğunu her türlü tütün ürününü içmenin ise KOAH'a neden olabildiğini belirtti.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, KOAH'la yaşamda dikkat edilmesi gerekenler hakkında şunları söyledi: "Sigara mutlaka bırakılmalı, inhaler ilaçlar düzenli olarak uygun dozda kullanılmalıdır. Evin havası temiz tutulmalı, duman ve kirli havadan uzak durulmalı. KOAH ağır derecede ise kişi nefesini kısıtlı kullanmalı ve evde hayatı mümkün olduğunca kolaylaştırmalıdır. Yılda en az 3 kez genel kontrol için göğüs hastalıkları uzmanına gidilmeli, nefes alıp verme kötüleştiğinde, hemen hastaneye başvurulmalıdır. Sigarayı bırakmak akciğerlerdeki hasarı durdurur ya da en azından yavaşlatır. Sigarayı bırakmada zorluk çeken hastalarımız, sigara bırakma polikliniklerinden yardım alabilirler. Sigara bırakma polikliniklerinde; uzman hekim kontrolünde, bilimsel yöntemlerle uygulanan tedaviler sonucu başarılı sonuçlar alınmaktadır. " açıklamasında bulundu.

KOAH tedavisinin ilaçla daimi tedavisinde, nefes yolu ile alınan inhaler ilaçların kullanıldığını aktaran Dr. Alkan, "İlaçlar bronşları açarak daha kolay nefes almayı sağlar. İlerlemiş KOAH'ı olan bazı kişiler oksijen ile yardımcı solunum cihazlarını kullanmaya ihtiyaç duyabilirler. Akciğer rezervinin enfeksiyonlara bağlı azalmasını önlemek amacıyla her yıl grip aşısı ve 5 yılda bir zatüre aşısı mutlaka yapılmalıdır." tavsiyesinde bundu.

KOAH hastalığının ileri evrelerinde hastalar hayatını sürdürmek için yapmak zorunda olduğu en temel ihtiyaçlarını bile yapmakta zorlandıklarını söyleyen Dr. Alkan, yürümek, ev içinde odadan odaya geçmek, giyinmek, soyunmak, tıraş olmak, banyo yapmak, merdiven çıkmak gibi hareketlerin bile hastayı nefes nefese bıraktığını kaydetti.
Cihan
 

SİGARA GÖZLERİ DE BOZUYOR! ! !
e-kolay tarih 06.10.2009, 09:28 (UTC)
 Sigaranın içinde bulunan maddelerin sağlığa olan zararları bilinmektedir. Sigara içenlerin ya da içilen ortamda sigara dumanına maruz kalanların yakalandıkları Göz Kuruluğu, yaşam kalitesini düşüren ciddi bir hastalıktır.
Sigaranın içinde bulunan maddelerin sağlığa olan zararları bilinmektedir. Sigara içenlerin ya da içilen ortamda sigara dumanına maruz kalanların yakalandıkları Göz Kuruluğu, yaşam kalitesini düşüren ciddi bir hastalıktır.

Başkent Üniversitesi’nde görevli Uzman Dr.Destan Nil Kulaçoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Gözyaşı üç tabakadan oluşmaktadır. Yapılan çalışmalar sigaranın gözyaşının yağ tabakasının özelliğini bozduğunu göstermektedir. Yağ tabakası, göz yaşının buharlaşmadan göz yüzeyinde kalmasını sağlar. Sigara dumanının gözyaşının buharlaşmasını artırması sonucunda hastaları oldukça rahatsız eden göz kuruluğu belirtileri çıkmaktadır” dedi.

Kuru Göz Nedir?

Gözyaşı, gözün sağlıklı kalmasını ve göz kırpma hareketini yaparken rahat hissetmemizi sağlar. Bazı insanlarda gözyaşı üretimi azalır veya üretilen gözyaşı kalitesinde bozulma meydana gelir. Bu durumda ortaya çıkan rahatsızlık Kuru Göz olarak bilinir.

Yaygın olmasına karşın, Göz Kuruluğu çok sayıda insanı etkileyen fakat en az bilinen göz rahatsızlıkları arasındadır. Birçok kişi, göz kuruluğu semptomlarını yanlış olarak alerjilerle, iklim koşullarıyla ya da basitçe göz zorlanmasıyla açıklar. Bunların hepsi Göz Kuruluğu semptomlarını şiddetlendirebilmekle birlikte, asıl neden bunlar değildir.

Gözyaşı neden önemlidir?

Gözleriniz, göz yüzeyini korumak için, kesintisiz bir gözyaşı tabakasına gereksinim duyar. Buna "gözyaşı filmi" denir. Göz Kuruluğunda, gözyaşı üreten bezlerin sağlıklı çalışmasında oluşan bozukluklar, ürettiğiniz gözyaşının miktarında ve niteliğinde değişikliklerin meydana gelmesiyle sonuçlanabilir. Bu durum, gözünüzün yüzeyine artık yeterli beslenme ya da korunma sağlayamayan bir gözyaşı filmiyle sonuçlanır. Bu, gözünün yüzeyinin hasar görmesine yol açabilir ve dolayısıyla, Göz Kuruluğu semptomlarına neden olabilir.

Gözyaşı iki farklı şekilde üretilir. Bunlardan ilki, göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlamak amacıyla, az miktarda ancak sürekli üretilip salgılanması şeklindedir. Bir diğeri de duygusal durumlarda ve gözde herhangi bir rahatsızlığa tepki olarak fazla miktarda gözyaşı üretimidir. Doğal, sağlıklı gözyaşı üretimi azaldığı zaman, Göz Kuruluğu, gözün ön kısmının, özellikle de kornea olarak bilinen saydam tabakanın ciddi şekilde tahriş olmasına yol açabilir, çünkü kornea kendi sağlığı için sağlıklı gözyaşı filminin varlığına ihtiyaç duyar.

Doğal gözyaşı filmi, kornea üstünde sağlıklı bir göz yüzeyi yaratmasına ve gözün tamamını kayganlaştırmasına ek olarak, infeksiyonla savaşma işlevi görür, beslenme sağlar ve net görüş için hayati öneme sahiptir. Uzun süreli gözyaşı üretimi azaldığı zaman, gözün ön kısmında kalıcı hasar ve skar (yara izi) oluşumu ihtimali ortaya çıkar. Ciddi bir göz kuruluğu durumunun zaman içinde tedavi edilmediği vakalarda, infeksiyon riskinde artış ve görmede ciddi bozulma meydana gelir.

Gözde batma, yanma, kaşıntı ile başlayan semptomlar tedavi edilmediği takdirde gözyaşı dengesi bozularak göz kuruluğu hastalığına yol açmaktadır. Bu konu üzerinde yapılan çalışmalara göre; Sigarayı bıraktıktan ya da içilen ortamlardan uzak durulduğu takdirde suni gözyaşlarının da kullanımı ile kişi günlük yaşamına sorun yaşamadan devam eder.

2000’li yılların başında Wisconsin Tıp Fakültesi’nde yapılan araştırma sonucuna göre Amerika’da 10 milyondan fazla kişi bu hastalıktan dolayı günlük hayatlarında zorluklarla karşılaşmakta ve yaşam kalitelerinde düşüş yaşamaktadır. Yapılan bir araştırmada 3.703 kişiden 534’ünde ağır şiddette, grubun kalanınında ise orta ve başlangıç seviyesinde olmak üzere bu göz kuruluğu tespit edilmiştir.

Araştırmanın en ilgi çeken ve ürkütücü sonucu ise sigara içen ya da sigara içilen ortamda bulunan kişilerde göz kuruluğu hastalığının içmeyenlere oranla 2 kat daha fazla görülmesidir.

Katarakt ve sarı nokta hastalığı gibi ciddi hastalıkların da etkenlerinden birinin sigara olduğu bilinmektedir. Sigara, kişilerde özellikle görme düzeyinde azalma, merkezi görememe, düzensiz görme gibi başka belirtilere de yol açmaktadır.
Kaynak: www.gozkurlugu.com
 

HAMİLELERE SİGARA UYARISI ! ! !
AA 01.10.2009 10:51 tarih 01.10.2009, 10:30 (UTC)
 Çocuklarını, ergenlik döneminde psikoza girme riskini arttırıyor.

Britanyalı bilim adamlarının yaptıkları araştırmada, gebelikleri sırasında sigara içen kadınların çocuklarını, ergenlik döneminde psikoza girme riskine soktukları belirlendi.

Britanya'daki 4 üniversiteden araştırmacılar, 12 yaşındaki 6356 çocuk üzerinde yaptıkları araştırmada, çocukları halüsinasyon ve kuruntu gibi psikotik semptomlar açısından değerlendirdi.

British Journal of Psychiatry dergisinde yayımlanan araştırmada, bu çocukların yüzde 11'inin (734 çocuk) kesin veya şüpheli psikoz semptomlarından muzdarip oldukları, psikozluların yüzde 19'unun annelerinin hamilelikleri sırasında sigara içtiği belirlendi.

Araştırmayı yöneten Cardiff Üniversitesi Tıp Okulu'ndan psikiyatr Stanley Zammit, anneler ne kadar çok sigara içerlerse çocuklarının psikotik semptom göstermesi riskinin o kadar fazla olduğunu söyledi.

Zammit, "Tahminimizce, bu gruptaki çocukların yüzde 20 kadarı, anneleri sigara içmeseydi psikotik semptom göstermeyecekti" dedi.

Annenin sigara içmesiyle çocuğun psikoza girmesi arasındaki bağlantının nedeni açık değil ancak Zammit bunun, anne karnında tütüne maruz kalmanın bebeğin dikkat, idrak ve tepki yetenekleri üzerinde etkisinden kaynaklanıyor olabileceğini belirtti.

Daha önce yapılan araştırmalar da gebelikte sigara içen annelerin çocuklarının kalp rahatsızlıklarından ani bebek ölümü sendromuna ve düşük kilolu doğmaya kadar birçok riske maruz kaldıklarını göstermişti.
 

EVLER DE "DUMANSIZ HAVA SAHASI" OLDU!!!
AA tarih 16.09.2009, 11:19 (UTC)
 Sigara yasağı işe yarıyor.

16.09.2009 11:26
Fransız bilim adamları tarafından yapılan çalışmada, iş yerleri ve restoranlarda sigaranın yasaklanmasıyla, evlerin yarısından fazlasında sigara içilmediği, yüzde 75'inde ise sigarayı kısıtlayan kurallar konduğu saptandı.

Avrupa Solunum Derneği tarafından, yaklaşık yirmi bin solunum hastalıkları uzmanı, alana ilişkin en son bilimsel gelişmeleri tartışmak üzere 12-16 Eylül tarihleri arasında Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlenen ''Avrupa Solunum Kongresi''nde bir araya geldi.

Kongreye katılan Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kongrenin alandaki en büyük kongrelerden biri olduğunu, kongrede sigara ve tütün mamullerinin kullanımının ve pasif içiciliğin zararlarının hem sağlık, hem ekonomik açıdan kapsamlı olarak ele alındığını ve katılımcıların ülkelerinin bu konudaki sağlık politikalarını anlattıklarını söyledi.

Dünyanın bir çok ülkesinde artık kapalı yerlerde sigara kullanımının yasaklandığını ve halk tarafından tam destek gördüğünü dile getiren Dağlı, Türkiye'de 50 milyon kişinin sigara içmediğini, bunlardan 10 milyonunun ciddi kalp ve akciğer rahatsızlıkları nedeniyle kesinlikle sigara dumanlı yerlere giremediklerini bildirdi. Dağlı, buna karşılık sigara içenlerin sayısının ise 22 milyon civarında olduğunu kaydetti.

Türkiye'de de uygulamaya giren ve geçtiğimiz aylarda kapsamı genişletilen sigara yasağının çok başarılı bir şekilde uygulandığını anlatan Dağlı, uzun vadede genç kuşakların genelinin tütünden uzak kalacağını öngördüklerini söyledi.

-''DUMANSIZ HAVA SAHASI''NA AVRUPA'DAN DESTEK-

Kongrede, Avrupa haritası üzerinde sigara mücadelesi konusunda başarılı ülkelerin belirlendiğini dile getiren Dağlı, ''İngiltere, İrlanda, Türkiye işaretlendi ve Türkiye ile gurur duyulduğu ifade edildi'' dedi.

Gelecek sene, Bulgaristan'ın da bu ülkeler arasında yer alacağının söylendiğini ifade eden Dağlı, İspanya, Avusturya, Almanya ve İsviçre'de yasaların zayıf olduğunun, düzeltilmesi gerektiğinin bildirildiğini, ülkelerin, sigara endüstrisinin baskılarına boyun eğmemesinin önerildiğini kaydetti.

Avrupa Kongresi'ne birçok üyesi ile katılan ve bilimsel bildiriler sunan Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Metintaş da 2010 yılının ''Akciğer Yılı'' olarak seçildiğini kaydederek, ''Ülkemizin, solunum sağlığı için önemli bir yasa kabul etmiş olması bizim için iftihar vesilesi oldu. Bir çok gelişmiş Avrupa ülkesi bize imrenerek bakıyor. Türkiye'nin Avrupa'daki yeri artık tartışılmıyor, Avrupa'nın gururu olarak Türkiye'yi haritada gösteriyorlar'' dedi.

-''645 EVDE ARAŞTIRMA YAPILDI''-

Metintaş, Parisli bilim adamlarının, iş yerlerinde ve restoranlarda sigaranın yasaklanmasının, evde sigara içmeyi azalttığı ortaya koyan bir çalışma sunduğunu söyledi.

Paris Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bertrand Dautzenberg tarafından ''İş yeri ve restoranlarda sigara yasağından sonra 645 evde araştırma yapıldığını'' aktaran Metintaş, ''Araştırma sonucunda, evlerin yarısından fazlasında artık sigara içilmediği, yüzde 75'inde ise sigarayı kısıtlayan kurallar konduğu saptandı'' diye konuştu.

Dautzenberg'in, ''Sigara yasaklarının sadece toplumu mekanda korumakla kalmadığını, aynı zamanda sağlıklı davranış biçiminin geliştirmesini de sağladığını'' dile getirdiğini belirten Metintaş, araştırma sonuçlarını şöyle değerlendirdi:

''Sigara endüstrisi, lokanta ve kahvehanelerde sigara yasağının, evlerde sigara içmeyi arttıracağını ve çocuk sağlığını bozacağını iddia etmişti. Bu çalışma, tam tersini bilimsel olarak ortaya koymuştur. Sigara yasakları evlerde de sigara içimini azaltmakta ve ailedeki sigara içmeyenlerin de sağlığını korumaktadır.''

-BALKONDA SİGARA İÇMEK ASTIMLI ÇOCUKLARI KORUMUYOR-

Metintaş, Avrupa Solunum Kongresi'nde sunulan bir bildirinin de sigara içen anne ve babaların, evde içmemek için balkona çıkmalarının yeterli olmadığını gösterdiğine de dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Cambridge Üniversitesi'nden Dr. Rob Ross Russell'ın astımlı çocukların idrarlarında nikotin atığını ölçtüğü araştırma sonucunda, evde sigara içen anne-babalar ile bahçede ve balkonda içtiğini söyleyen anne-babalarının çocuklarının idrarlarında birbirinden çok farklı olmayan nikotin düzeyleri bulunduğuna işaret edildi. Dışarda sigara içen ebeveynin üzerinde sigara dumanının kimyasallarını taşıyarak eve girdiği sonucuna varıldı. Üçüncü el sigara dumanının önemi vurgulandı.''

Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Metintaş, bu sonuçlara göre bilimsel verilerin özellikle astımlı çocukların ailelerinin, sigara içme davranışlarını tekrar gözden geçirmeleri gerektiğini ortaya koyduğunu sözlerine ekledi.

AA
 

<-Geri

 1  2  3  4 Devam -> 
 
  Toplam 10114 ziyaretçi (18597 klik) ziyaret etti. aliyilmaz64@gmail.com  
 
Eğitim Uzmanı Ali YILMAZ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol